Bloğum günlerdir kapalı kaldı. Ben başımdan geçenleri anlatayım siz zaten sebebini anlarsınız:
Günler önce çamaşır makinemizden yanık kokusu geldi. Biz de servis çağırdık. Servis geldiğinde ben dışarıdaydım ve eve gelince ev sahibinin eşinin bizde olduğunu gördüm. Fırsat bu fırsat deyip evin soğuk olduğunu, birazdan misafir geleceğini, kaloriferin artık daha fazla yanması gerektiğini söyledim. O günden sonra o kadının yüzünü bir daha görmedik. Neymiş efendim, servisteki çocuklar tanıdıkmış ve kiracıları soğukta mı yaşatıyorsunuz demiş. Bu nedenle de hanımefendi küsmüş.
Kısaca evden bahsedeyim: dükkândan bozma, iki odalı, bir mutfak ve tuvalet banyolu küçük bir ev. Oturma odası olarak kullandığımız oda 15cm duvarlı, güneş görmeyen, kar yağdığı için sürekli nem alan bir yer. 5-6 defa ev sahiplerini çağırıp nem aldığını, her şeyin küflendiğini gösterdik ama yapacak bir şey yok dediler. Evin soğukluğu yüzünden misafir çağıramıyorduk ve kendimiz de çayları kalorifere yapışık halde içiyorduk.
Ne yapalım nasıl yapalım diye düşünürken yeni ev bakmaya karar verdik. Allah tarafından aynı gün 2 ev bulup evleri gezdim. Birisi çok hoşuma gitti: daha geniş daha kuru, daha sıcak olduğu halde kira aynıydı. Yeni ev sahibinden hafta sonuna kadar müsaade istedim. Aslında çıkmamak istiyordum çünkü yeni ev bomboştu. Yaza dört ay vardı ve yeni eşya almak istemiyordum. En iyisi ev sahibini çağırıp ne düşündüğünü öğreneyim dedim.
Adamı zar zor eve getirip konuşmaya başladık. Eğer çıkma kal dese kalacaktım ama adam hemen “ev bulduysanız çıkın” demez mi. Bir de ne zaman çıkacaksınız, ben yeni kiracı alacağım falan deyince bize kapı göründü. Yeni ev sahibini arayıp hafta sonu geleceğimizi söyleyerek toparlanma sürecine başladık. Bu süreçte ev sahibi üç defa gelip ne zaman çıkacağımızı sordu. Elektriği öde, suyu öde, bilmem ne… Sanki adama borç bırakacakmışım gibi sinir bozucu davranışlara devam etti durdu.
Hafta sonu olunca araba ve taşıyacak eleman ayarlayıp 2 saat içinde taşındık. Çıktığımız evi sildik süpürdük, halıları yıkattık, elektriği suyu hallettik. Aldığımız iki ton kömürden kalanların da üstüne yattı ev sahibi. Helalleşmeye bile gelmedi, anahtarı bırakacağımız yeri söyledi ve gitti.
Yeni eve geçip eşyaları yerleştir bakalım, yeni eşyalar al bakalım, interneti taşıt bakalım, sağı solu düzelt bakalım derken bir hafta da öyle geçti.
Son olarak da ev sahibi sapasağlam uydu alıcısını bozdun diyerek parasını isteyince çok kötü oldum ama belaya bulaşmak yerine parayı verip kurtuldum.
İnternetsiz ve televizyonsuz bir haftanın ardından bu hafta sonu geri dönebildim sahalara. Kafa rahat, ev rahat… Artık gelsin yeni yazılar:)
Bu da yeni haftanın başlangıç yazısı olsun mu?
Bence olsun:)
Olsun olsun…olmalı…olacak:)
Bu yazımı beğendiyseniz bir önceki Ne yazayım bilemedim başlıklı yazıma da göz atabilirsiniz.
E hadi hayırlı olsun o zaman.
Nedir bu ev sahiplerinden çektiğin :)))
Ablamında zamanında bir ev sahibi vardı.Kelimenin tam anlamıyla ”tüyler ürpertici” idi.O bayandan kalma olsa gerek ev sahibi, kiracı gibi kelimeler ben de hep bi ürperti yapar:))
Hayırlı uğurlu olsun hocam. Taşındığım evlerin birisinde aynı benzer durumlar benimde başıma gelmişti ama ben ev sahibinden baskın çıktığımdan dolayı cebime yük binmemişti.
geçmiş ve de hayırlı olsun o zaman ((: yorumlar da geç olsun da güç olmasın. biz taşındıktan sonra 1buçuk ay evde inşaat vardı sizin gene iyi hallolmuş (: